SOS Beslenme Terapisi yaklaşımı, yemek yeme sorunu olan çocukları değerlendirmek ve uygun yöntemi uygulamak için geliştirilmiş bir yeme bozuklukları yaklaşımıdır. Yemek seçiciliği olan, sınırlı sayıda yemek yiyen çocukların ebeveynleri ve bakım verenleri oldukça zor bir sürecin içindelerdir. Çocuğun yemek yememesinin altında yatan birçok etmen bulunduğu için kendiliğinden geçmesi oldukça zor bir durumdur.
SOS yaklaşımında, çocuğun beslenme sorunu buzdağın örneği üzerinden anlatılmaktadır. Buz dağının görünen kısmı çocuğun yemek yemediği yani bir beslenme bozukluğunun olduğudur. Ancak buz dağının altında çocuğun beslenme sorununun altında yatan etmenler vardır. Birçok aile çocuğunda duyusal sorun olduğunu, dil hareketlerinin zayıf olduğunu, motor becerilerinin zayıf olduğunu yani buz dağının altındaki görünmeyen kısmı görmez. Tek gördükleri vardır oda çocuklarının yemek yemediği/seçtiğidir. Buz dağının görünmeyen kısmı asıl değerlendirilmesi ve uygun olan yöntemle çalışılması gerekilen kısımdır.

Yemek Yemenin Altı Temel “Adımı” Vardır – Yemek Ağızda Başlamaz!
Çocuklar genellikle yemek yemeğe zorlanır. Ancak yemek yemek ağızda başlamaz. Öncelikle yemeğin görüntüsünü tolere etmeliyiz. Bu, yiyecekle aynı odada bulunmak bile olabilir. Sonra, belki de, yiyeceğe doğrudan cildinize temas etmeden, mini bir mutfak aleti veya çatal kullanarak yiyecekle etkileşime girebiliriz. Sonra, yiyeceğin kokusunu tolere edilmesi gerekir. Yapılan oyun yiyeceğe parmaklarınız, elleriniz, vücudunuz ve ağzınızla dokunmayı içerecek şekilde ilerler. Sırada tadına bakma gelir; bu, yiyeceğe dilinizin ucuyla hızlıca dokunmak veya belki de yiyeceği ağzınıza alıp tükürmek gibi görünebilir. Son olarak, çiğneme ve yutma pratiği yapmaya hazırız.
Yemek yemenin bu kadar çok adımı olması aslında sürecin uzunluğu hakkında fikir verebilir. Peynir örneğini düşünelim. Çocuğunuz peyniri yemiyor, sofrada bile olmasını istemiyor. Yani hem kokusundan hem görüntüsünden rahatsız oluyor. Bu adımların peynir özelinde tek tek tırmanılması gerekiyor. Ve benzer şekilde diğer yemeklerde. Elbette her yemek her çocukta aynı basamakta değildir. Bazı yemeklere eller, koklar ancak ağzına değdiremez. Bu durumda çalışmalar çocuğun tolere edebildiği yerden uygulanır.
SOS Beslenme Terapisi Yaklaşımı Ne Kadar Sürer?
‘Ne kadar sürer?’ sorusunun cevabı çocuğun;
- Yaşına
- Beslenme sorunun altında yatan etmene
- İstikrarlı katılıma
- Evde yapılan çalışmaların sürdürülebilirliğine göre değişiklik gösterir.
Bir çocuğun yemek yeme bozukluğu olan süre ne kadar uzunsa Yeme Bozuklukları Terapisi o kadar uzun sürer. Genellikle, büyüyünce anlar o zaman yer gibi yanlış bir tutum bulunmaktadır. Ancak çocuklar büyüdükçe yemeklere karşı olan davranış sorunları daha fazla artmaktadır. Yemek sorunu olduğu için daha uzun süre boyunca etraftakiler tarafından ‘hadi ye’ baskısı altında kalacak ve daha fazla ‘hayır yemeyeceğim’ cevabını verecektir. Sürekli olarak ‘yemeyeceğim’ diyen bir çocuğun birde bu reddetmeleri ile çalışılması gerekecektir.
SOS Beslenme Terapisi Kaç Seans Uygulanır?
Haftalık seans sayısı tamamen çocuktan çocuğa göre değişmektedir. Çocuğun değerlendirildikten sonra gereksinimleri belirlenir ve çocuk özelinde haftalık seans önerisi sunulur. Haftalık seans önerisi çocuk için gereken minimum seans sayısıdır. Eğer seans sayısına önem verilmez, düzenli olarak katılım sağlanmazsa alınacak verim oldukça düşük olacaktır.
BİLGİ VE RANDEVU
Yemek sorunu yaşayan çocuğunuz için İstanbul Bahçelievler Ergoterapim ve İstanbul Kadıköy Bağdat Caddesi Ergoterapim şubelerimiz hakkında bilgi ve randevu almak için 0507 240 30 99 iletişim numarasından bizlere ulaşabilirsiniz.