Oral motor gelişim anne karnında başlar. Bebek annesinin karnındayken elini ağzına götürür. Doğum sonrası da meme emme şeklinde oral motor gelişim devam eder. Ağız içi ve ağız çevresindeki kasların kontrolünün sağlanması ve bu kasların konuşma, yemek yeme, gülme vb. aktiviteleri gerçekleştirebilmesi oral motor beceri sayesinde olmaktadır. Yaşamın ilk yılında bebekler çevresindeki nesneleri ağzına götürerek tanımaya çalışır.
Oral Hassasiyet Belirtileri
Oral motor becerilerde görülen problemler çocuklarda ağız içi farkındalığının az olması, ağız içi hassasiyet yaşamaları, duyusal hassasiyet ve oral motor kas gruplarındaki güçsüzlüklerden kaynaklı olabilmektedir.
Oral Hassasiyete Bağlı Çocuklarda Yeme Bozuklukları
Çocuklarda yeme bozuklukları belirtileri içerisinde oral hassasiyetler de yer almaktadır. Oral motor beceride görülen problemler nedeniyle çocuklar günlük yaşamın bazı alanlarında zorluk yaşamaktadır. Bu alanların başında beslenme problemleri gelmektedir. Özellikle beslenme alanında yiyeceklerin dokularını tolere edememe, katı ve sıvı yiyecekleri ağızda tutamama veya uzun süreli tutma, yemekleri çiğneyememe ve salyayı kontrol edememe gibi durumlar gözlemlenebilmektedir. Bunların yanı sıra ağza sürekli nesne alma isteği, kıyafetleri veya eşyaları ısırma, tırnak yeme, diş fırçalamaktan kaçınma vb. süreçler görülebilir. Bu nedenle hem çocuklar hem de aileleri içinden çıkılamaz bir döngü içerisine girmektedir.
Ergoterapistler tüm bu alanda yaşanılan zorlukları bütüncül bir bakış açısı ile çözmeyi hedefler. Çünkü, ergoterapistler kişiye özgü yaklaşımlarla destekleyici müdahalelerde bulunur. Oral motor çalışmalar ve duyusal motor çalışmalar ile çocukların yaşam kalitelerinin artırılmasını hedefler.
Ergoterapistler, çiğneme ve yutma becerilerini destekleyen aktiviteleri hem seans içerisinde hem de ev programlarında (terapist kontrolünde evde aile de bu aktiviteleri destekleyebilir) uygulamaktadır. Çiğneme tüpü, alıştırıcı diş fırçası (nuk) vb. adaptif ürünleri de kullanabilir.
Oral motor çalışmalar için örnekler aşağıda sıralanmıştır;
- Ağız içi masajlar,
- Titreşimli diş fırçası kullanma,
- Baloncuk üfleme,
- Pipetle içecekleri içme,
- Pipetle pamuk/kâğıt parçası gibi hafif materyalleri üfleyip uçurma çalışmaları,
- Sakız çiğneme,
- Ayna karşısında dil ve dudak hareketlerini taklit etme,
- Flüt, düdük vb. çalma.
Ağzı içi hassasiyetlere bağlı olarak başta beslenme problemleri olmak üzere günlük yaşam aktivitelerinde problemler yaşıyorsanız bizlerden ergoterapi değerlendirme randevusu alabilirsiniz.